İran Seyahat-Namesi (7)

Hewraman Bölgesi (Merîwan, Pawe, Silîn, Hecîc ve diğerleri)

Birçok kadim yerleşim yerini ve bölgeyi içinde barındıran yere kabaca Hewreman diyebiliriz. Hewreman Kürtçe’de hewr/ewr den türeyen bir kelime. Yani bulutlu anlamına gelir. Birlerce metre yükselikteki sıra dağlarını çepeçevre kuşatan, başı bulutlu bölgeye Hewreman Bölgesi denir. Oryantalistlerin ifadesiyle Kartallar Yuvası. Dağların mekan oluşunun doyumsuz renkliliği. İçerisinde yüzlerce kadim köyü barındıran, kendisi olarak kalabilmiş merkezlerden biri. Virajlı dağ yollarından Merivan üzerinden Zagroslara sırt vermiş sıra köylerden biri olan Sılin’e varmak için Merîwan ve Pawe üzerinden Hewreman bölgesine varıyoruz. Ancak bu, bir varış değil adeta bir arayıştır. Sana ait olanın arayışı. Hewreman bölgesine varmadan Pawe şehir merkezinden geçeceğimiz ve Pawe’nin tarihine ilgi duyduğumuz için şehir merkezindeki bir parkta mola veriyoruz.

Parkın hemen yanında girişi “yerlilere” 40 bin yabancılara 80 bin tümen olan tarihi bir mağaraya biz de yerli olduğumuzda dolayı 40 bin tümen ile giriş yapıyoruz. Mağara dünyanın altından su akan en büyük mağarası. Dağların altında yer alan bu mağara, çaydanlığa benzetildiği için kendisine Qûrî Qar (Çaydanlık Mağara) ismi verilmiş. Çok uzun ve oldukça serin (hatta soğuk) olan bu mağarada 1 saat izlenim yaptıktan sonra çıkıp parka yöneliyoruz. Parkta İsfahan’dan Paveh’e piknik yapmaya gelen iki aile, bizi kendi sofralarına davet ediyorlar. Karşılıklı konuşma ve muhabbetin neticesinde onlara ünlü Kürt şairi Cegerxwîn’den “Çiqas bêjim gula min î” şiirni okuyorum. Şiiri beğendiklerinden dolayı tekrar okumamı ve beni videoya çekmek istediklerini söylüyorlar. Dilim döndükçe de şiirin Farsça tercümesini de aile ye açıklıyorum. Bize sofralarını açan aileye veda edip, güzergahımıza doğru yola koyuluyoruz.

Pawe’den sonra Hewreman Text denen yere gidiyoruz. İhtişamlı dağların yanında birkaç resim çekip gidiyoruz. Hewreman Text’te bilinen önemli bir isim var: Pîr Şalyar. Pîr Şalyar saygı duyulan, münzevî bir Zerdüşt din alimidir. Buhara (?) kralı kızını ona vermeye karar verir. Ancak Pîr Şalyar’ın önemli bir sorunu vardır: Para. Pîr Şalyar düğünü yapabilmek için gerekli maddi imkanlardan yoksundur. Bunu duyan Hewreman insanları el ele vererek kendi güçlerini birleştirip Pîr Şalyar için –rivayet olunur ki- dillere destan bir düğün yaparlar. Hewreman’lı Pîr Şalyar’ın önemi sadece buradan değil bu dillere destan düğünün yaklaşık bin yıldır, her yılın kış aylarında devam ediyor olmasıdır. Evet, yaklaşık bin yıldır düzenli olarak kutlanan bir düğün. Pîr’in düğünü, Hewreman’ın düğünü. Aşkın metaya galebe çaldığı, şeytanların zincire vurulduğu zeminde, sonsuzluğun an’a, anın sonsuzluğa dönüşmesi. Ah, keşke Pîr’in kalbinde atan bir çarpıntı da biz olsaydık…

Pîr Şalyar’ın mekanı Hewreman Text’i de bu hislerle geçiyoruz. Önümüzde Palıngan, Hewreman Text’ten sonra Bolber köyünden geçiyoruz. Zaman kısıtından dolayı yine eşsiz köylerden biri olan Bolber’i sadece araçta bakarak geçip, Sılin köyüne varıyoruz.

Sılin; Kürdistan genelinde, Hewreman özelinde sıcaklığı en fazla olan mıntıka. Karşılıklı dağların arasında, birikmiş berrak mavi bir su ve fantastik bir atmosfere sahip. Gölün üzerine demirden yapay bir üst geçit yapılmış. Bu üst geçite doğru yöneldiğimde Kurdî elbiseleri içerisinde üç gence selam verip, köy (bakmayın köy yazdığıma, Hewreman var iken Paris köy bile değildi, Zerdüşi metinler okunuyorken İsa a.s. bile henüz doğmuş değildi) hakkında bilgi almaya çalışıyorum. Şans bu olsa gerek, konuştuğum gençlerden biri Mahfuz Edwayî Tahran’da Biyoloji üzerine doktora yapan bir akademisyen. Sılin’in geçen yıl UNESCO listesine eklenip, korumaya alındığını söylüyor. Ayrıca kendisi Çevreyi Koruma Derneği’nin üyelerinden biri. Bazı bitki türlerini bizzat yok olmaktan kurtarmış birisi. Sılin ile ilgili kendisiyle detaylı bir ropörtajı videoya kaydedip daha sonra görüşme temennisiyle ayrılıyoruz (video 5 gb tuttuiği için telefondan nasıl bilgisayara aktaracağımı bilemiyorum).

Sılin köyünden saat 19.30 civarı dağ yollarını takip ederek 5 saatlik uzaklıktaki Kirmanşah’a doğru gidiyoruz. 2 saat sonra karanlığın çökmesi, yolların virajlı olması nedeniyle saat 21.30 da şahane turistik bir belde-köy olan Hecîc’de geceyi geçirmek üzere duruyoruz (İyiki de durmuşuz) 200 m2 kendisi güzel, manazarası güzel bir evi pazarlık sonucu 450 bin tümene bir gecelik kiralıyoruz. Güzel bir duş ve uykudan sonra sabah 09.00 da karşımızdakiş göl ve dağ manzarası eşiliğinde çayımızı yudumlayıp, güzel resimler çekilip Kirmanşah’a doğru yol alıyoruz. Hecîc kafa dinlemek için on üzerinden on paunı hakeden bir köy. Geçtiğim Hewreman bölgesinin ve köylerinin tamamında yerli keçi sütünden yapılan dondurmanın lezzeti ise kelimenin tam anlamıyla bir başka haz ve tad. (Bu satırları okuduktan sonra, sizler de ilk fırsatta gidin. Online bile yardımcı olurum gidene…)

 

Öğlen 12.00 gibi Puya ile beraber 5 kişi Kirmanşah terminaline varıyoruz. Kirmanşah’a daha önce gitmiştim ancak zaman sıkıntısından dolayı görülmesi gereken yerleri görmeye gidemiyoruz. Kirmanşah’a gidecek olanlar için kesinlikle Taq Bostan/Taqê Bostan adlı yüksek yerde kurulu, dağa oyulan melek ve asker figürlerinin yanı sıra kayalara 3 dilde işlenen antik yazıları görmelerini kesinlikle tavsiye ederim. Değecektir…

Kelimelerin büyüsü ancak sathi tariflerle, yüzeysel izlenimler bırakabilir. Pîr Şalyar’ı, Hewreman’ı, Hecîc’i görmek ve hissetmek lazım. Bu bir anlamda merkeze, daha merkeze, en merkeze gitmenin ve en merkeze varışın yeni bir başlangıç olmasının işaret ve nişanesidir.

 

-Devamı var-

Rıdvan Yıldız

instgram: ridvanyildiz2121

 

Hûn dikarin van nivîsan jî bixwînin.

Ünlü Alman dergisi yeni baskınında 45 Kürt yazarın eserlerine yer verdi

Ünlü Alman edebiyat dergisi Die Horen’in 20 Mart’ta çıkacak 293. baskısında 45 Kürt yazarın edebi …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir