Ali Hariri (Kürtçe: Elî Herîrî; 1009 – 1080 )

Klasik Kürt edebiyatı şairi. İlk İslam Dönemi Kürt şairi sayılmaktadır.[1] Hakkari doğumlu olan Hariri’den itibaren (11. yüzyıl) Kürt edebiyatında, divan edebiyatı dönemi başlar.

Ali el-Harîrî, küçük yaşta ilim öğrenmek için Şam’a gitti. Babasının vefâtı üzerine amcasının himâyesinde yetişti. Geçimini temin etmek için, amcasından meslek öğrendi. Şeyh Ebû Ali Mağribî’nin sohbetlerinde bulunarak, kemâle geldi.Ali el-Harîrî, derecesiyüksek, hâl ve kerâmet sâhibi, cesûr, vekarlı bir zât idi. Şiirleri halkımız arasında gece okunurdu. Dinleyenler üzerinde büyük etki bırakırdı. Birisinin güzel şiir okuyuşundan bahsedilip övülmek istendiğinde, “Eli Heriri’nin tadındadır” denirdi.

Eli Heriri, Ozanlığında olduğu kadar bilge yönüde vardı. Halk arasında biri tahsilini iyi yapmadığı vakit “Okudu da sanki Eli Heriri oldu” şeklinde eleştiriliyordu. Özcesi Eli Heriri büyük bir adam, olgun bir alim ve Herir de, bilginin diyarıydı. O şehirde Eli Heriri’den başka bir çok alim ve bilgin çıkmıştır. Özellikle Eli Heriri’nin oğlu Şeyh Ahmed. Eli Heriri’nin ismini ilk olarak yazılı kaynaklarda Şêx Ehmedê Xani’nîn Mem U Zin’inde görüyoruz.

Aleksander Jaba Kürt şairlerinin ilkinin Eli Heriri olduğunu belirtir. Zira divan ve şiirlerinin Kürdistan’da, oldukça yaygın olduğu anlatılır.

Eli Heriri’nin şiirleri kolay anlaşılıyor. Şiirleri zarif ve ahenklidir. Bir çok kişi şiirlerini ezberden bilirdi. Feqi ve hoca arasındaki diyalog toplumda genellikle konuşulur ve ondan epey bahsedilirdi.

Hûn dikarin van nivîsan jî bixwînin.

Cumhuriyet’in “Yüzellilikler” Sürgün Listesinden Mevlanzade Rıfat

Bundan yaklaşık bir yıl önce yine Rudaw.net’te “Bir Kürdün Sahipliği ve Yönetiminde Çıkan İlk Günlük …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir