ÇERMİK BEYLERİ II: YÖNETİM ŞEKLİ “Yurtluk-Ocaklık”

Çaldıran’dan sonra Ekrâd (Kürt) Beyleri ile Osmanlı İmparatorluğu arasında yapılan anlaşmaya göre, bu beyler Osmanlı İmparatorluğuna bağımlılığını kabul etmiş, Osmanlı İmparatorluğu da Ekrâd beylerine bulundukları bölgelerin yönetimini iade etmiştir. Dolayısıyla Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki bu sancaklar, Osmanlı ile Ekrâd beyleri arasında yapılan bu anlaşma gereğince müteffik oldukları için diğer Osmanlı sancaklarına göre farklı bir statüye sahiptiler.
Osmanlı İmparatorluğu eyaletlere bölünerek yönetilmekteydi. Bu Eyaletlerde bir federasyon olarak sancaklardan oluşuyordu. Bu sancaklar;
Klasik Osmanlı Sancakları,
Hükümet Sancakları ve
Yurtluk-Ocaklık (Ekrâd) Sancakları olmak üzere üçe ayrılırdı.
Klasik Osmanlı sancakları tamamen Osmanlı Sultanı’nın tasarufunda olan, tımar, zeamet ve has bulunan, sancak beyi yönetimce atanan ve her türlü verginin alındığı sancaklardır.
Çermik’in de yönetim şekli olan Yurtluk-Ocaklık olarak tabir edilen sancaklar yani Ekrâd Sancakları, fethedildikten sonra eski hakimlerine verilen yerlerdiler ve bölgenin fethinde önemli hizmetleri olmuş aileler veya sınırda bulunan ve bu bölgeleri korumayı taahhüt etmiş hanedanlara veriliyordu. Yani Osmanlı Devleti merkezi otoritesini tam olarak sağlayamadığı bölgelerde istikrarı sağlamak için ocaklık olarak yerel beylere iade ediyordu. Ocaklık hizmet karşılığı olarak verilen toprakların gelirlerinin babadan oğula miras kalmasıydı. Naci Kutlay bu durumu “Kürt Beylikleri ile Osmanlı Devleti arasındaki gönüllü beraberlikle, Kürt Mirliklerinin yarı bağımsız bir konum ve özel bir statü ile Osmanlı Devletine katıldığını” yazar[1] Mehmet Emin Zeki ise bu sancakları özerk sancaklar olarak niteler. Yani Kürt Beyleri/Mirleri Çaldıran’dan önce olduğu gibi Çaldıran’dan sonra da bu statülerini korumuşlardır.
Bu sancakların başında sancakbeyi bulunuyordu ve babadan oğula ya da kan bağı olmak şartı ile aynı ailede kalıyordu. Sancağın arazisi ve arazi üzerindeki hak ve yetkiler büyük oranda idarecilerin yani beylerin elindeydi. Bu beyler, sancak gelirinin tamamını kontrol ediyorlardı ve merkezi hazineye de belli bir miktar gönderiyorlardı. Eyalete bağlı olan bu sancakların, mali, adli ve askeri yükümlülükleri merkezin kontrol ve denetimi altındaydı. Tahrir yapıldığı için vergi olarak devletin denetimi altındaydılar ve klasik sancaklar gibi tımar ve zeamet de bulunmaktaydı. Dolayısıyla devletin müfettişleri tarafından denetlenebiliyorlardı. Bu sancaklar savaş durumunda yani seferbelikte merkeze yardım etmek ile yükümlüydüler.
Şerefhan, Çermik’in miras kalmış eyalete bağlı bulunduğunu, Hırıstiyanların “haracı”‘nın mal divanına ait olduğunu ve her yıl Amed hazinesine teslim edildiğini aktarır. Çermik Beyleri statülerini bu şekilde Tanzimat’a kadar daha doğrusu 1845 yılına kadar sürdürmüşlerdir.
Hükümet Sancakları yarı bağımsız sancaklardılar. Yurtluk-Ocaklık sancaklardan tek farkı tahrir yapılmayışı ve dolayısıyla Tımar ve Zeamet’in olmamasıdır. Dolayısıyla vergi bakımından devletin denetimi altında değildiler. İçişlerinde serbest olan bu sancaklar, savaş durumunda asker ve savaş araçları ile katılmak ile yükümlüydüler. Çaldıran Savaşı’dan sonra doğrudan padişaha bağlı Palu, Eğil, Cizire, Hazro, ve Genç olmak üzere beş Hükümet kurulmuştu. Bunları Miri Miran yönetiyordu. Bu düzen Van çevresi için de uygulanıyordu. Hükümet sancaklarında da Yurtluk-Ocaklık sancaklarında da adlî meseleler merkezden tayin edilen kadı tarafından idare ediliyordu.
Yukarıda değindiğimiz gibi, Çaldıran Savaşı’ndan sonra bölge gönüllü olarak Osmanlı’ya bağlanır ve bu kapsamda 4 Kasım 1515 tarihinde Amid başkent olmak üzere Diyarbakır Eyaleti Osmanlı idarî teşkilatı içersinde beşinci eyalet olarak teşkil edilir. Oluşturulan Diyarbakır Eyaleti’ne ilk başta on dokuz sancak bağlanır.[2] Bu sancaklardan on biri Diyarbakır’daki paşanın tasavurunda bulununan klasik Osmanlı sancağıydı. Çermik, bu ilk klasik Osmanlı sancakları arasındaydı. Diğer sekiz sancak yurtluk-ocaklık olarak anılan sancaklardı. Bu ayrıcalıklı olan sancakların sayısı 1540 yılında onbir, 1580 yılında ise kırk altıydı. Çermik ilk kurulan yurtluk-ocaklık sancakları arasında yer almamıştır. Muhtemelen daha sonradan bu statü verilmiştir ve 1609 yılından itibaren Diyarbakır eyaletine bağlanmıştır. Çermik Beyleri’nin yurtluk-ocaklık statüleri 1836 yılına kadar sürer.
Araştırmacı Yazar Kenan Esmer
(Bu yazı Araştırmacı_Yazar Kenan Esmer’in facebbok sayfasından alınmıştır.)
[1] Naci Kutlay, Yirmibirinci Yüzyıla girerken Kürtler, S. 37
[2] Mehmet Emin Zeki, Kürdistan Tarihi, S.95

Hûn dikarin van nivîsan jî bixwînin.

Dünya yeni bir savaşın eşiğinde iken, Birinci Dünya Savaşı sürecinde Kürdlerin tehcirini hatırlamak

Bugün dünyada ve bölgemizde yaşanan toplumsal-siyasal gelişmeler ve bu bağlamada genel olarak şekillenmekte olan siyasal …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir