ÇERMİK BEYLERİ – 4 : GÜÇ DENGESİ VE AĞALAR AİLESİ (3)

Topal Osman Paşa, Tanzimat’ın ilanından sonra askeri düzenleme ile kurulan ve Osmanlı’nın beş ordu bölgesinden biri olan Anadolu Bölgesi‘nin (Diyarbakır, Maden-i Hümâyun, Musul, Erzurum, Van, Kars, Gümüşhane eyaletlerinin içine alan bölge) komutanıydı. Anadolu Ordusu‘nun ilk başlarda ordu merkezi Sivas’tı. Daha sonra ise Harput oldu. İşte Osman Paşa ve Harput’un buluşma noktası tam da burada.
Anadolu Ordusu’nun kurucusu ve ilk komutanı Müşir Rüstem Paşa, Temmuz 1846 yılında azledilir. Yerine daha önce Dâr-ı Şûrâ-yı Askerî riyaseti görevinde de bulunmuş olan ve o sırada Haleb Valiliğinde bulunan (Topal) Osman Paşa Anadolu Ordusu Komutanlığı‘na tayin edilir. Bu tarihte Çermik Maden-i Hümâyun Eyaleti’nin bir kazasıdır. 1847 tarihinde Van çevresindeki Bedirhan İsyanı‘nı bastıran da yine Anadolu Ordusu Müşiri Osman Paşa‘dır. Osman Paşa, Bedirhan İsyanı’nı bastırdıktan sonra, Dersim (Docik) de patlak veren isyanlar ile uğraşmıştır. 1848 yılının başlarında vefat etmiş ve yerine Mehmet Reşit Paşa atanmıştır.[1] Yukarıda değindiğimiz gibi, Elazığ’ın kuruluşuna vesile olan da keza bu Mehmet Reşit Paşa’dır.
Bütün bu bilgiler ışığında şu tespiti yapabiliriz:
Osman Paşa 1846 yılının Temmuz ayından, 1848 yılının başlarına kadar Çermik’in de Maden-i Hümâyun Eyaleti kapsamında bağlı bulunduğu Anadolu Ordusu‘na komutanlık yapmıştır ve muhtemelen Çermik’te vuku bulan Ali Ağa’nın çadırda öldürülme olayı bu dönemde yaşanmıştır.
Olayın Tanzimat’dan önce yaşanmış olması başka bir nedenden dolayı da çok akla yatmıyor. Bunun nedeni; Tanzimat’ın ilanından önce Çermik’teki yönetim halen beylerin elindeydi ve Çermik’e gelecek herhangi bir paşanın ilk uğrayacağı aile beyler olmalıydı. Yani gelen paşanın Çermik Beyler Sarayı’nda konaklaması gerekirdi. Paşayla gelenlerin hepsi olmasa da en azından paşa, çadırda değil de orada konaklardı. Oysa paşa çadırını Hamambaşı‘nda kurdurmuştur. Burada bir çekişki vardır. Yine anlatımlardaki „çadır kurulması“ tabiri, Osman Paşa’nın idari yöneticiden çok askeri bir yönetici olduğuna açık bir delildir. Ejder Ağa’nın yargılanması daha sonraki bir dönemde olmuştur çünkü Ejder Ağa uzun bir süre firar kalmıştır.
Peki bu iki aile Çermik’i ne zaman terketti?
Bu iki ailenin Çermik’ten ayrılmaya başlaması Şeyh Said İsyanı’ndan sonra olmuştur. Bastırılan isyandan sonra bu iki ailenin liderleri, isyana destek vermedikleri halde, ağalardan Hıdır Efendi ve beylerden Seyfullah Bey kısa süreliğine tutuklanmışlardır. Seyfullah Bey, 1930 yılında vefat ettikten sonra, eşi tek çocuğunu alarak Çüngüş’e ailesinin yanına yerleşmiş ve bir daha Çermik’e uğramamıştır. Seyfullah Bey’in ölümünden sonra diğer aile bireyleri de artık hiç bir şeyin eskisi gibi olmayacağını anlamış ve Çermik’i terk etmişlerdir. Yeni kurulan Cumhuriyetin beyler üzerindeki baskısı küçümsenecek gibi değildir. Zira soyadı kanunu çıktığı zaman Beylerin, Beyoğlu, Ağaoğlu gibi soyisimleri almaları bile yasaklanmıştır. Çermik Beyleri bu yüzden Bulduk soyadını almış daha sonra ise Beyoğlu olarak değiştirmişlerdir.
Beyler tamamen, Ağalar ise kısmen yani daha çok ailenin „Ağa“ olarak anılan kesimi (Tevfik Ağa’nın çocukları) Çermiği terketmiştir. Amcazadeleri Hıdır Efendi ve Mehmet İzol, Çermik’te kalmıştır. Hatta Hıdır Efendi 1934-1935 yılları, Mehmet İzol ise, 1949-1960 yılları arasında Çermik’te belediye başkanlığı yapmıştır. Keza yine amcazadeleri Ragıp Ekinci de Çermik’te kalmış ve belediye başkanlığı yapmıştır.
Ekte fotoğrafı bulunan, bu sokağa adını veren Tevfik Ağa’nın torunu Tevfik’tir. 1925 doğumlu olan Tevfik Ağa 1998 yılında vefat etmiştir. Tevfik Ağa ile ilgili bir anı ile bu bölümü bitirelim.
Genç yaşta yurtdışına çıkan Tevfik, 10 yıl sonra Diyarbakır’a döner. Dağkapı Meydanı’nda çocuklar oynamaktadırlar. Kardeşi Aydın, ağabeyini hiç görmemiştir. Çocuklar ile oynarken yakışıklı bir gencin yanlarından geçtiğini görür. Diyarbakır’a bir artistin geldiğini söylemek için hemen eve koşar. Evde gelen yakışıklının ağabeyi Tevfik olduğunu öğrenir. (Kaynak: Tevfik Ağa’nın oğlu Ali Yılmaz)

Araştırmacı Yazar Kenan Esmer

(Bu yazı Araştırmacı_Yazar Kenan Esmer’in facebbok sayfasından alınmıştır.)

[1] Fatih Gencer, 19. YÜZYILIN İLK YARISINDA OSMANLI DEVLETİ’NİN DERSİM’DE MERKEZÎ OTORİTEYİ KURMA ÇABALARI, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi 55, 1 (2015) S. 217- 242

Hûn dikarin van nivîsan jî bixwînin.

Dünya yeni bir savaşın eşiğinde iken, Birinci Dünya Savaşı sürecinde Kürdlerin tehcirini hatırlamak

Bugün dünyada ve bölgemizde yaşanan toplumsal-siyasal gelişmeler ve bu bağlamada genel olarak şekillenmekte olan siyasal …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir