ÇERMİK BEYLERİ – 4: GÜÇ DENGESİ VE AĞALAR AİLESİ (2)

Çermik’e yerleşen Ağalar ailesine gücü yetmeyen Çermik Beyleri, mektuplar göndererek Ağalar’ı şikâyet ederler. Bu şikâyetler üzerine Osman Paşa Çermik’e gelir ve Hamambaşı’nda çadır kurar. Osman Paşa’nın Çermik’e geleceğini haber alan Çermik Beyleri’nin adamları, tebdilli kıyafet ile paşayı yolda karşılarlar. Osman Paşa‘ya, Ağalar ailesinin halka zulüm ettiğini ve halkın bu aileden şikayetçi olduğunu anlatırlar. Yolda karşılaştığı insanları dinleyen Osman Paşa, Hamambaşı‘nda çadırına çekilir.
Osman Paşa’nın geldiğini duyan Ağalar ise bir ziyafet hazırlarlar. Çermik’ten Osman Paşa’nın Hamambaşı’ndaki çadırına kadar elden ele yemekler taşınır. Yemek ikram edilmeden önce Ağalar’dan Ejder ve Ali adındaki iki kardeş paşanın çadırına girerler. Osman Paşa celladına talimatı vermiştir; “Ağalar’dan ilk girenin kellesi vurulacak” İlk giren Ali Ağa olur ve cellad hemen kellesi vurur. Arkasından giren Ejde Ağa 14 yaşındadır ve buna aldırış etmeden adamlarına ağabeyinin cesedini dışarı çıkarıp yemeği Osman Paşa’ya ikram etmelerini emreder. Çadırdan dışarı çıkan Osman Paşa elden ele taşınan yemeği görür. Bu hürmet karşısında şaşıran Osman Paşa, kuşkulanır ve Ejder Ağa ile adamlarına karışmaz. Daha sonra Çermik halkından olayın aslını öğrenir. Bu olaydan sonra işin aslını öğrenen Osman Paşa, Çermik’te kaldığı süre içinde her gün Ejder Ağa’yı ağırlar. Ejder Ağa, ağabeyinin öldürülmesinde kimim parmağı olduğunu öğrenmek için medresedeki hocasının yanına gider. Namaz bitip cemaat dağıldıktan sonra (akıl) hocası eli ile beş parmağını gösterip beylerden beş kişinin adını verir. Bu işin arkasında Çermik Beyleri’nin olduğunu öğrenen Ejder Ağa, intikam almaya karar verir. (Kaynak: Tevfik Ağa’nın oğlu Ali Yılmaz)
Ejder Ağa’nın adamları Hamambaşı Köprüsü’ne varmadan, kızlar tepesinde pusuya girip Çermik Beyleri’nden beş kişiyi öldürürler. Bu rakam bazı anlatımlarda 5, bazı anlatımlarda ise 7’dir. Ağalar Ailesi’nin verdiği rakam beştir. Keza beylerden Şemsettin Bey’in verdiği rakam da beştir. Dolayısıyla burada her iki ailenin vermiş olduğu rakam bence doğru olandır.
Öldürülen bu beylerden birinin adı Aboş Bey’dir.[1]
Bu beş beyin ölümünden sonra Ejder Ağa mahkum (firar) olur. Fırat’a yakın bir köyde darı tarlasında yakalanıp Elazığ’a götürülür. Elazığ’da hakim, ölen beylerin eşlerinden şahitlik etmelerini ister. Bu altı beyin hanımları siyahlara bürünüp Elazığ’a giderler. Hakim ile beylerin kadınları ve Ejde Ağa arasında şöyle bir diyalog geçer.
Hakim:
Eğer siz hanımlar Ejder Ağa’dan davacı olursanız gereken ceza verilecektir. Yok şikâyetinizi geri alıp davadan vazgeçerseniz kendisini serbest bırakacağım.
Bunun üzerine katledilen altı beyin hanımları şahitlikten sonra en son şöyle derler:
Nasıl ki bu adam (Ejder Ağa) bizleri erkeksiz (kocasız) bıraktı ise o da kocalarımız gibi öldürülmelidir.
Konuşma sırası Ejder Ağa’ya gelince:
Nasıl ki siz altı kadın erkeksiz kaldınızsa benim karım da sizler gibi erkeksiz kalsın ve ölümden korkmuyorum.
Hakim tarafından idam cezası verilir. İnfaz şekli kılıçla olacaktır. İnfazı gerçekleştirecek kişilerden biri çuvaldızı Eder Ağa’nın böğrüne basar. O anda ani bir refleksle başını kaldıran Ejder Ağa’yı cellad bir kılıç darbesi ile kellesini bedeninden ayırır ve böylece infaz gerçekleşmiş olur. [2]
Ejder Ağa’nın beş beyi öldürdüğü haberini alan Osmanlı yöneticileri, Ejder Ağa’ya af çıkarmak için girşimlerde bulunurlar. Fakat Ejder Ağa idam edildiği günün öğlen sonrası af kağıdı mahkemeye ulaşır. Yani iş işten geçmiştir. (Kaynak: Tevfik Ağa’nın oğlu Ali Yılmaz)
Bu olayın yaşandığı tarihi ile ilgili farklı görüşler vardır. Bunu tespit edebilmemiz için anlatımlarda adı geçen şahısların yaşadıkları tarihleri incelemek gerekir. Şayet ifadelerde geçen Elazığ ismi doğru ise, Elazığ ile Çermik arasındaki ilişkiyi de anlamamız gerekir. Ömer Kılıç kitabında Elazığ’ın değil de Harput’un kastedilmek istendiğine bir dipnot da vurgu yapar. Ömer Kılıç anlatımlardan yola çıkarak olayın yaşandığı tarihi 1850’ler olarak tahmin etmektedir.
Çermik 1838-1845 tarihleri arasında Maden-i Hümayun kazası olarak Diyarbakır eyaletine bağlıydı.[3]
1846 yılında Ergani Sancak merkezi Ergani’den Maden’e taşınır ve yeni kurulan bu sancağın ismi Ergani Maden Sancağı olarak değiştirilip Diyarbekir’e bağlanır. Çermik yeni kurulan bu sancağa bağlanır.
Bilindiği gibi Harput çok eski bir tarihe sahiptir. Elazığ’ın tarihi ise çok eskiye dayanmamaktadır. Harput, ulaşımı zor ve yerleşmeye elverişli olmadığından, 1834 yılında doğu eyaletlerinin ıslah etmek üzere görevlendirilen Mehmed Reşid Paşa’nın tavsiyesi ile ovada bulunan Agavat Mezrası merkez haline getirilir.Daha sonra yeni kurulan bu şehir, Diyarbakır Vilayeti’ne bağlı bir sancak olur. 1845 tarihinde ise Diyarbakırdan ayrılarak eyalete dönüştürülür. 1875’de müstakil mutasarrıflık, 1879 yılında ise Mamretül-Aziz olarak ismi değiştirilir ve vilayet olur [4].
Çermik 1879 tarihinden sonra daha doğrusu 1880 yılında kaza olur ve Ergani Maden-i kazası dahilinde Mamretül-Aziz Vilayetine bağlanır.[5] Mali açıdan Madeni-Hümayûn sayılan Çermik idarî olarak Diyarbakır eyaletine bağlı kalır. [6] Bunu da vilayetin 1881 tarihli ilk salnamesinde Çermik ile ilgili bilgilerde görüyoruz. 20 Nisan 1924 yılında çıkarılan Mülga Teşkilat-ı Esasi’ye Kanunu’nu ile sancaklar kaldırılır ve idari teşkilatlanma vilayet, kaza, nahiye, kasaba ve köy şeklinde yeniden düzenlenerek son halini alır. Yeni düzenleme ile Çermik, Diyarbakır’a bağlı bir ilçe durumuna gelir.
Yukarıda incelenen kısa tarihi gözönünde bulundurursak ve anlatımlarda adı geçen Elazığ’ın isminin doğru olduğunu varsayarsak, bu olay 1879’dan sonra yaşanmış olmalı.Çünkü Elazığ ismi bu tarihten sonra kullanılmaya başlıyor. Oysa Şemsettin Bey, öldürülenlerin dedesi Ali Rıza Bey’in dedeleri olduğunu söylüyor. Ali Rıza Bey 1900 yılında 60 yaşında vefat etmiş. Keza Ağalardan öldürülen Ali Ağa’nın torunu Tevfik Ağa da 1909 yılında vefat etmiştir. Yani her iki ailenin olayda adı geçen bireylerin torunları 1900’ün başında vefat etmişler. Bu olayın onların döneminde olması yani 1879 tarihinden sonra olması imkansız.
Bana göre Ömer Kılıç’ın Harput tespiti mantıklı. Harput ismi mantıklı, çünkü Harput’un dönem itibari ile askeri bir merkez olduğu gerçeği de var. Harput ismine geçmeden önce yine olaylarda bahsi geçen Osman Paşa ismini de incelememiz gerekiyor. Bahsi geçen dönemde yani 1800 – 1900 yılları arasında Diyarbakır’da valilik yapan Osman paşalar şunlardırlar:
Osman Paşa 1780-1781 4 Ay
Osman Paşa 1801-1801 1 Ay yani Nisan- Mayıs 1801[7]
Bu iki Osman Paşa’nın olması bana göre imkansız çünkü her ikisinin paşalık yaptığı dönem, Çermik Beyleri’nin halen yönetimde olduğu dönem hatta Ağalar Ailesi’nin Çermik merkeze gelişlerinin ilk yılları. Gelir gelmez beylere karşı böyle bir infazı yapmaları ya da yapma gücüne sahip olmaları yine imkansız gibi duruyor. Bu olay daha çok sonraki bir dönemde yani beylerin tasfiye sürecine denk gelen bir dönemde yaşanmış olmalı. İşte tam da bu dönemde komutan sıfatı ile başka bir Osman Paşa’nın yani Topal Osman Paşa’nın bölgede askeri olarak aktif olduğunu görüyoruz.

 

Araştırmacı Yazar Kenan Esmer

(Bu yazı Araştırmacı_Yazar Kenan Esmer’in facebbok sayfasından alınmıştır.)

Resim Kaynak: Victor Pietschmann
Dipnotlar:
[1] Kaynak: Şex Said Andiç, aktaran: Ömer Kılıç, Uygarlık tarihinde Çermik, Sayfa 328
[2] Kaynak: Hacı Haşim Özkahraman, aktaran: Ömer Kılıç, Uygarlık tarihinde Çermik
[3] İbrahim Yılmazçelik, 18. yüzyıl ile 19. yüzyılın ilk yarısında Diyarbakır eyaletinin idari yapısı ve idari teşkilatlanması, S.228
[4] Zafer Şen, XIX. YÜZYILDA ELAZIĞ VİLAYETİNDE TEBA-İ ŞAHANENİN DİNÎ VE SOSYAL YAPISI, Elazığ 2006, S. 21
[5] Basri Konyar. Diyarbakır Yıllığı, Cilt II, Ulus Basımevi, 1936, S. 366
[6] İbrahim Yılmazçelik, 18. yüzyıl ile 19. yüzyılın ilk yarısında Diyarbakır eyaletinin idari yapısı ve idari teşkilatlanması, S.225
[7]Doç.Dr.İbrahim YILMAZÇELİK, OSMANLI HAKİMİYETİ SÜRESİNCE DİYARBAKIR EYALETİ VALİLERİ (1516-1838) S. 250

Hûn dikarin van nivîsan jî bixwînin.

Kürtler gökten mi indi (2)

Var olan bir ırkın geçmiş bir uygarlık(lar)la veya millet(ler)le bir bağ kurulmaya çalışıldığında genellikle adlarını …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir