KORONA -Dilbikulê Cizîrî

Bugüne kadar hazırladığım en uzun şiirdir. 99 dörtlükten oluşan ve “KORONA” üzerinde hazırlanan bu şiir malum hastalıktan canını veren fakir, kimsesiz, mazlum ve inançlı insanların ruhlarına ithaf olunur.

Hazırlayan :Dilbikulê Cizîrî

 

KORONA

1- Bu asırda ne yaptın sen korona

Zaman mahzun, devir mahzun, an mahzun

Değil bizler, herkes şaşmıştır buna

Cizre mahzun, Şırnak mahzun, Van mahzun

 

2- Gelişin uzaktan, Çin’den Maçin’den

Mağdurların aştı çoktan yüz binden

Sen mahrum imişsin imandan dinden

Rahmet mahzun, kısmet mahzun, giz mahzun

 

3- Çin’den sonra yolun düştü İran’a

Sonra yuvarlandı mali buhrana

Oradan oraya kaçan kaçana

Tebriz mahzun, Tahran mahzun, Kum mahzun

 

4- Bir bela kesildin bize bir anda

İçimizde gezdin damarda, kanda

Beylerin diyarı olan Botan’da

Dicle mahzun, Belek mahzun, Burç mahzun

 

5- Yetmez mi aldığın bu kadar canlar

Sevenin sevenden koptuğu anlar

Hasretten ciğeri, canı yananlar

Ateş mahzun, alev mahzun, od mahzun

 

6- İnsanın teselli gördüğü yerler

Oturup bir kahve içtiği yerler

Baksana bunlara harabe derler

Çaycı mahzun, garson mahzun, çay mahzun

 

7- Kimseler çalmıyor ut ile sazı

Ne şarkı, ne türkü, ne de avazı

Ne rap’la klasik ne pop ne cazı

Çalgı mahzun, akort mahzun, tel mahzun

 

8- Sabah sabah esen rüzgâr duygulu

Anlaşılan o da bizim için saygılı

Atmosfere bir bak nasıl kaygılı

Yağmur mahzun, dolu mahzun, kar mahzun

 

9- Bunlar tümü gerçek zan etme nazdır

Derdimi ne kadar anlatsam azdır

Defter kalem getir bunları yazdır

Kafa mahzun, kalem mahzun, dil mahzun

 

10- Meyus ettin bayanları, bayları

Heba oldu işleri hem sayları

Karanlık eyledin güzel ayları

Ocak mahzun, şubat mahzun, mart mahzun

 

11- Ne gelen var, ne giden var, ne soran

Ne bir nedim, ne yanında oturan

Ne içiren, ne karnını doyuran

Sabır mahzun, sebat mahzun, hâl mahzun

 

12- Kahvaltı duruyor önümde sabah

Yemek için sanki kalmış mı iştah

Sofra benim için olmuş simsiyah

Zeytin mahzun, peynir mahzun, bal mahzun

 

13- Gözümüz tv.de kaç oldu sayı

Ölüler ne kadar doldurur ayı

Kimisi amcadır, kimisi dayı

Vaka mahzun, merak mahzun, ‘kaç’ mahzun

 

14- Ne zaman gidersin etsene belli

Onunla olalım biraz teselli

Bir sene, beş sene, yoksa da elli

Umut mahzun, bahar mahzun, yıl mahzun

 

15- Ramazan geliyor nuranî bir ay

Ne yemek ne içmek ne kahve ne çay

Seninle bu oruç olur mu kolay

İftar mahzun, sahur mahzun, tat mahzun

 

16- Seninle bu işi götüremeyiz

Ne yapsak dışarı attıramayız

Ne kadar söylesek bitiremeyiz

Nutuk mahzun, kelam mahzun, söz mahzun

 

17- Bizlere çıkardın bunca gaile

Elinden çıkıyor böyle haile

Mağdurun olmuştur birçok aile

Baba mahzun, oğul mahzun, kız mahzun

 

18- Herkes bunu önce bir şaka sandı

Gribe, nezleye, ‘geçer’e kandı

Sonra da ne yazık çok canlar yandı

Yazık mahzun, nasıl mahzun, vay mahzun

 

19- Hülâgü’dan var mı senin hiç farkın

O da belasıydı çıkmıştı Şark’ın

Yıkılmaya sebep ev ile barkın

Doğu mahzun Timur mahzun, Lenk mahzun

 

20- Kamu görevlisi maaş istiyor

Kimsesizler sıcak bir aş istiyor

Uzamış enseler tıraş istiyor

Berber mahzun, makas mahzun, saç mahzun

 

21- Bunca zaman bulamadık dermanı

O yüzden kaybettik bu kadar canı

Alimler itiraf ediyor anı

Bilim mahzun, âlim mahzun, test mahzun

 

22- Morgları doldurdun ölüler ile

Bunları söylemek kolay mı dile

Buna şahit olan nasıl da güle

Gönül mahzun, sine mahzun, ruh mahzun

 

23- Serhat şehirleri tümden tedirgin

Kimisinde panik, kimisi gergin

Heyecan içinde yetişkin, ergin

Bitlis mahzun, Tatvan mahzun, Muş mahzun

 

24- Tv.yi açınca akşamüzeri

Yine binler sana olmuş müşteri

Dinlemek istemez olduk haberi

Kulak mahzun, duyma mahzun, ses mahzun

 

25- Siyasilerden de vefat eden var

Kimisi evlidir kimisi bekâr

Kapsamı sorarsan gerçi gayet dar

İş-aş mahzun, Haydar mahzun, Baş mahzun

 

26- Bak Sağlık Bakanı televizyonda

Ne var ne yok tümden bilgiler onda

O verir veriyi ne vardır bunda

Bakan mahzun, Koca mahzun, sır mahzun

 

27-  Negatif sevdirir idi insanı

Lâkin pozitifi çıkıyor tanı

Hiç görmek istemez insan o anı

Alet mahzun, cihaz mahzun, kan mahzun

 

 

28- Pencere önünde daim dururum

Hayal üstüne hep hayal kururum

Bu şekilde biraz mesut olurum

Gelen mahzun, geçen mahzun, cam mahzun

 

29- Ne konuk ne ikram ne meyve kaldı

“Tek başına kalma” yerini aldı

Gerçekten bu hayat bize daraldı

Elma mahzun, ayva mahzun, muz mahzun

 

30- İşsiz, güçsüz kaldı şehir esnafı

Bakkal, terzi boşta gezer etrafı

Yağlının, yağsızın geçmiyor lafı

Kasap mahzun, koyun mahzun, et mahzun

 

31- Ne kadar isteriz özgür olmayı

Verdiğin bu derde şifa bulmayı

Soluğu piknikte, kırda almayı

Rüya mahzun, hayal mahzun, düş mahzun

 

32-Bahar çiçekleri bizsiz açacak

Tazı avlar, tavşan, ceylan kaçacak

Bu oruç ayı da gelip geçecek

Bayram mahzun, şenlik mahzun, id mahzun

 

33- Geçmiş günlerimin şadı kalmadı

Zevk ile sefanın adı kalmadı

Yemek yeriz lakin tadı kalmadı

Mide mahzun, ağız mahzun, diş mahzun

 

34- Hastane önüne sen bir bak hele

İnsandan oluşmuş büyük bir sele

Ne zaman hastası yanına gele

Saat mahzun, süre mahzun, an mahzun

 

35- Çocuklar okumaz oldu Kur’an’ı

Bu da gayet üzer ehli imanı

Dört gözle beklerler o ders zamanı

Cüzü mahzun, elif mahzun, ba mahzun

 

36- Hemşire geliyor ne kadar şaşkın

Anlaşılan derdi başından aşkın

Duyguları sorma amma da taşkın

İğne mahzun, omuz mahzun, uf mahzun

 

37- Başkent Ankara da gördü zararı

Bu yüzden yetkili aldı kararı

Yasakladı cumartesi, pazarı

Sokak mahzun, çıkma mahzun, men mahzun

 

38- Kaçmak istiyoruz ama nereye

Doğuya, batıya ya da güneye

Kime inanalım, kişiye, şeye

Akıl mahzun, fikir mahzun us mahzun

 

39- Sağlıkçı gününü ölümle açar

Kimisi kaybolur, kimisi kaçar

Hastaneler dolu, uzmanı naçar

Doktor mahzun, ilaç mahzun, em mahzun

 

40- Matbaa kapalı basmaz kitabı

Senden başka kime yapar itabı

Elbette olacak sana hitabı

Yazar mahzun, çizer mahzun, el mahzun

 

41- Millet Meclisinde çıkmıyor yasa

Beklenen öneri ise devasa

Herkeste bir hüzün herkeste tasa

Başkan mahzun, vekil mahzun, oy mahzun

 

42- Otura otura geçmiyor zaman

Sormayın, halimiz gerçekten yaman

Bu zulmün hatırdan geçmiyor bir an

Vücut mahzun, deri mahzun, can mahzun

 

43- Spiker ekranda bir hayli ezgin

Mevcut durumuyla amma da bezgin

Sözlerinden belli oldukça üzgün

Haber mahzun, yorum mahzun, çok mahzun

 

44- Ha pilav ha bulgur bilmem ne adı

Kırılmış aşçının kolu, kanadı

Üç kez yeriz ama kalmamış tadı

Yemek mahzun, kahve mahzun, çay mahzun

 

45- Arap’ı, Acem’i birden kapladın

Dünyaya aniden yayıldı adın

Titredi korkunla erkekle kadın

Evli mahzun, bekâr mahzun, dul mahzun

 

46- Ne düğün ne damat kaldı, ne gelin

İzdivaca girdi o kirli elin

Demek varmış bu tür kirli emelin

Oyun mahzun, halay mahzun, raks mahzun

 

47- Ümidim odur ki dinler sesimi

Yardıma çağırdım, yeli, nesimi

Üzüntüye boğdun kırsal kesimi

Ova mahzun, tepe mahzun, in mahzun

 

48- Sicilini sorduk, aldık, arattık

Senden memnun değil hiçbir yaratık

Bıktık senden, bizi bırak git artık

İnsan mahzun, melek mahzun, cin mahzun

 

49- Seninle yaptığım bu zor uğraşı

Ne bir müzakere ne bir uzlaşı

Gözümden akıttın kanlı gözyaşı

Yanak mahzun, kirpik mahzun, göz mahzun

 

50- Emin olmaz senden sağcıyla solcu

Tütünü koruyan, yöneten kolcu

Yollarda perişan, gariban yolcu

Otel mahzun, motel mahzun, han mahzun

 

51- Yaptığın saldırı oldu bir anda

Cepteki paralar kaldı cüzdanda

Ne tüccar ne bayi kaldı meydanda

Lira mahzun, kuruş mahzun, pul mahzun

 

52- İsmin gitti her alana, sahaya

Kumun kapladığı çöle, vahaya

O uçsuz bucaksız büyük sahraya

Mecnun mahzun, Leyla mahzun, çöl mahzun

 

53- Kimseler sormuyor canı, cananı

Sevginin canları yaktığı anı

Mahvettin ne yazık sen bu alanı

Aslı mahzun, Şirin mahzun, Zin mahzun

 

54- Bıraktık o güzel aşkı bir kere

Baksana gönlümüz hep yara bere

Şiirler yazamaz olduk dilbere

Âşık mahzun, maşuk mahzun, yar mahzun

 

55- Gelmiyor köylünün malı pazara

Onları ne kadar soktun zarara

Almalıyız elbet bunu nazara

Yoğurt mahzun, peynir mahzun, süt mahzun

 

56- Açmaz oldu esnaf artık dükkânı

Nasıl çıkaracak ekmeği, nânı

Bunun için elbet yanıyor canı

Senet mahzun, borçlu mahzun, çek mahzun

 

57- Çehren korkunç ne de şeytana benzer

Yaptığın tahribat Haman’a benzer

Kibrine bakarsan Firavn’a benzer

İman mahzun, İslam mahzun, nur mahzun

 

58- Beka âleminde huriyle peri

Gılman ile vildan hem de diğeri

Razı değil buna kısmı ekseri

Firdevs mahzun, Naim mahzun, Adn mahzun

 

59- Ne asist ne faul ne de altı pas

Ne korner, ne atak, ne top, ne defans

Futbol severleri bürümüş bir yas

Saha mahzun, kale mahzun, gol mahzun

 

60- Sormuyor arkadaş bir arkadaşı

Ne Arap Acem’i, ne Türk Dadaş’ı

Düşünemez oldu kimse savaşı

Füze mahzun, havan mahzun, top mahzun

 

61- Sayende sokağa çıkma yasağı

Koparmıştır bizim dünyayla bağı

Bu hayat zehirden değil aşağı

Sabır mahzun, beklim mahzun, zor mahzun

 

62- Daireler açık evrak işlemez

Resmî işler için kimseler gelmez

Dosyalar açılmaz, başvuru olmaz

Amir mahzun, memur mahzun, şef mahzun

 

63- Gözaltında durur hırsızla arsız

Sanma ki yetkili buna duyarsız

Mahkeme işliyor, yargıç kararsız

Sanık mahzun, hapis mahzun, suç mahzun

 

64- Tv.yi temaşa yine temaşa

Sabahlara kadar gel bunu yaşa

Yatak diken gibi, uyku mu? Hâşâ

Döşek mahzun, yastık mahzun, baş mahzun

 

65- Kimsede kalmadı ne sevinç ne coş

Şu hâle acıyor gökte uçan kuş

Sahillere bir bak hepsi de bom boş

Deniz mahzun, ırmak mahzun, göl mahzun

 

66- Yalnızlıktan bıktı ibadet evi

Kadirî, Rufaî hem de Mevlevî

Katolik, Ortodoks tümden İsevî

Keşiş mahzun, rahip mahzun, çan mahzun

 

67- Keyif, sevinç yeri üzüntü aldı

Her bir insan senin derdine daldı

Mevsim bahar ama piknik mi kaldı

Çiçek mahzun, reyhan mahzun, gül mahzun

 

68- Tarih hiçbir yılda ve hiçbir ayda

Böyle bir düşmanı geçmemiş kayda

Müezzin ezanı okur ne fayda

Cami mahzun, mihrap mahzun, din mahzun

 

69-  Sekteye uğrattın ziyaret ağı

Gönülde var olan muhabbet bağı

Sen yetim bıraktın Kutsal Toprağı

Umre mahzun, Hicaz mahzun, Hac mahzun

 

70- Gittikçe azalır evdeki gıda

Rezzak-ı hakiki bizlere Hüda

Uzun süre gözüm kalmış kapıda

Kilit mahzun, açkı mahzun, kol mahzun

 

71- Fariza-i Hacc’ın kalmadı lafı

Mescid-i Haram’ın sayısız safı

Yedi kez yapılan şanlı Tavaf’ı

Kabe mahzun, Hacer mahzun Sa’y mahzun

 

72- Zehir ettin bize yemeği, aşı

İşimiz hep silmek oldu gözyaşı

Düşünemez olduk artık tıraşı

Sakal mahzun, bıyık mahzun, yüz mahzun

 

73- Manevi havaya olmuşsun perde

Bu işin ehlini düşürdün derde

Tasavvuf, tarikat, hakikat nerde

Salik mahzun, mürit mahzun, pir mahzun

 

74- Hafızlar çok melul okur Kuran’ı

Ahzab’ı, Furkan’ı, Rum’u, Lokman’ı

Mümin vecd içinde dinliyor anı

Yasin mahzun, Nisa mahzun, Nûn mahzun

 

75- Yaptığın hiç farklı değil savaştan

Mahrum ediyorsun yemekten aştan

Kurbanların, evet her çeşit yaştan

Yaşlı mahzun, çocuk mahzun, genç mahzun

 

76- Şehitlerin çoktan yüz bini aştı

Onlar da seninle iyi savaştı

Mezarlık gençlerden doldu da taştı

Kabir mahzun, lahit mahzun, sin mahzun

 

77- Gökteki cisimler acıyor bize

Olumsuz tavrına vermiyor vize

Peyderpey bakıyor hep halimize

Güneş mahzun, yıldız mahzun, Ay mahzun

 

78- Asya’da durmadın Batı’ya geçtin

Orda da kendine şehirler seçtin

Mücadele için mevziler deştin

Üsküp mahzun, Berlin mahzun, Bern mahzun

 

79- İstanbul’a baktım yok kalabalık

Hani Eminönü hani o balık

Nelere kadirsin sen ey hastalık

Taksim mahzun “Kara” mahzun, “Köy” mahzun

 

80- Baksana semaya uzanan dağlar

İnsanın halini görünce ağlar

Böylece bizleri kendine bağlar

Ağrı mahzun, Süphan mahzun, dağ mahzun

 

81- Anlata anlata masal bilmece

Buna rağmen bitmez şu uzun gece

Gamı anlatamaz kelime, hece

Sabah mahzun, fecir mahzun, tan mahzun

 

82- Daha önce nefis ekmek çıkardı

Müşteri o pişsin diye bakardı

Almak için millet ona akardı

Fırın mahzun, hamur mahzun, nân mahzun

 

83- Avrupa’da ırmak melül akıyor

Bu melül akışı canlar yakıyor

Zannetme içinde bunu saklıyor

Volga mahzun, Tuna mahzun, Ren mahzun

 

84- Asya, Amerika hem Antarktika

Bundan sonra yönün olmuş Afrika

Yaptığın işlere demem harika

Mısır mahzun, Tunus mahzun, Fas mahzun

 

85- Avrupa’ya en çok verdin zararı

Nerede almıştın sen bu kararı

Kuşkusuz kimseye yoktur yararı

Millet mahzun, ulus mahzun, halk mahzun

 

86- Mevcut krizlere bir kriz kattın

İzole hayatın temeli attın

Devletlerarası yolu kapattın

Rusya mahzun, İran mahzun, Çin mahzun

 

87- Sofu meşrepliye yaptığın bir şok

Mescit açık ama cemaati yok

Bu da müminlere zehirli bir ok

Cami mahzun, minber mahzun, din mahzun

 

88- Yıka yıka bilmem kaçıncı defa

Gerçi temizliktir gene de cefa

Zaten kimse sende görmemiş vefa

Eller mahzun, köpük mahzun, su mahzun

 

89- Cizre’de, Batman’da, Van’da, İdilde

İstisnasız her bir ilçede, ilde

Öğretmen uzakta, okul tatilde

Sınıf mahzun, tahta mahzun, ders mahzun

 

90- İstanbul, Adana, Bursa, Ankara

Kocaeli, İzmir, Konya’yı ara

Buralarda açtın onulmaz yara

Vali mahzun ilçe mahzun, il mahzun

 

91- İzmir’de de at koşturdun, yayıldın

Gelir gelmez vazifene koyuldun

Ölümlere çok sevindin bayıldın

Buca mahzun, Çiğli mahzun, gül mahzun

 

92- Fransa da şaşkın felç olmuş ülke

Kimine eldiven kimine maske

Fayda sağlamadı lirayla sikke

Macron mahzun, Paris mahzun, Var mahzun

 

93- İspanya ağlıyor düştüğü hâle

Fakat kimse onu almıyor kale

Bilmez bunu nasıl etsin izale

Madrid mahzun, “Cuen” mahzun, “Ca” mahzun

 

94- İtalya’ya ağır hasar verdirdin

Hastane hastane çabuk gezdirdin

Binlerce insana kefen giydirdin

Roma mahzun, Bari mahzun, Po mahzun

 

95- Amerika’da da kalmadı neşe

Onunla da tutuşmuşsun güreşe

Ölüm haberleri geldi peş peşe

Donald mahzun, Trump mahzun, çok mahzun

 

96- Almanya çalıştı, çokça çalıştı

Çalıştı da bu savaşa alıştı

Başbakan da bu illetle buluştu

Merkel mahzun, Münih mahzun, Köln mahzun

 

97- İngiltere’ye bak başbakan hasta

Onlar da uğramış bu suikasta

Halkının tamamı adeta yasta

Boris mahzun, Johnson mahzun, Bath mahzun

 

98- Senden korkmayanlar var mı dünyada

İsveç’te, Norveç’te ya da Londra’da

Bükreş’te, Lizbon’da ya da Sofya’da

Herkül mahzun, Rüstem mahzun, Zal mahzun

 

99- Çözüm için halkla her an buluşan

Hastayı görünce yardıma koşan

İnsanın derdiyle yanıp tutuşan

Dilkul mahzun, Kadir mahzun, ben mahzun

 

Hazırlayan :Dilbikulê Cizîrî

 

Hûn dikarin van nivîsan jî bixwînin.

EFENDİMİZ’İN (SAV) TEŞRİFİ

Karanlıklar hâkimdi bir zamanlar cihanda Gönderdi yüce Allah, Resûlünü o anda Yeşertti pâk gülünü, suya …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir